25 Haziran 2008 Çarşamba

12. Dede Efendi Evine gidin.

Dede Efendi’nin ölümünü anlatırken sesi titreyip ağlamaya başlayan Görevli Ziya Bey’den, Dede Efendi’nin hayatını dinleyin. Bir Dede Efendi CD’si satın alın. Kışları, her Cumartesi ney dinletisi ya da sema gösterisi gibi etkinlikler oluyor ücretsiz, onlardan birine katılın. Dede Efendi Dede Efendi, kurban bayramının 1. gününde doğduğu için babası ona İsmail adını verdi. Dede Efendi, 22 yaşında Yenikapı Mevlevihanesine girdi – O zaman mevlevihaneye girmek için 40 yaşında olmak gerekiyordu- Oraya en genç giren kişi Dede Efendidir. “Zülfündedir benim baht-ı siyahım” bestesi kulaktan kulağa tüm İstanbul’da yayıldı. 3. Selim’in kulağına kadar geldi. 3 Selim padişah olmadan önce 14 yıl Yedikule zindanlarında kalmış ve bu sürede musiki öğrenmişti. Kendisi de bestekardı. Dede Efendi’nin bestesini duyunca kendisini saraya aldırdı. Saraya gelen Dede Efendi, padişahın cariyelerinden birine aşık oldu. Cariye ve Dede Efendi için ölüm fermanı çıktı. 3 Selim’in annesi Mihriban Hanım 3. Selim’e ağlayarak onların affını istedi ve affedildiler. Dede Efendi, cariye ile evlendi. İki kız çocukları oldu. Dede Efendi, 3. Selim’den sonra 2. Mahmut döneminde de sarayda kaldı. Bu dönem bulduğu bir makam için 2. Mahmut, 1997’de Tarihi Türk Evlerini Koruma Derneği tarafından restore ettirilmiş ve müze olarak hizmete açılmış bu evi kendisine tahsis etti. Kendisi 500’e yakın bestesini bu evde yaptı. 2. Mahmut’tan sonra 14 yaşında tahta çıkan Abdülmecit 14 yaşındaydı ve bu yaşa kadar da batı kültürüyle büyütülmüştü. İtalya’dan bir besteci getirdi. Bu durum Dede Efendi’yi üzdü ve hacca gitmeye karar verdi. Tabi o dönem hacca gitmek 6 ay, develerle.. Kendisi hacca kadar gitti, ne yazık ki kendisini orada kolera hastalığı bekliyordu. Neyse ki hacı oldu, kurbanını kesti ve sonra vefat etti. Mezarı da Mekke’dedir.”

Hiç yorum yok: