25 Haziran 2008 Çarşamba

15. Siirt Pazarı / Kadın Pazarını gezin ve Büryan Kebabı yiyin

Zeyrek-Fatih arasında Kadın Pazarı ya da Et Pazarı olan bir alan var. Çarşıda daha çok Siirt yöresinden gelmiş ürünler satılıyor. Satılan ürünler arasında. Pervari’nin meşhur karakovan balı, Van’ın otlu peyniri, sumak, menengiç, bıttım sabunu, keledoş yemeği yapılan akpancar otu ve heliz otu, kavun-karpuz çekirdeği, Suriye’den gelen Ceylan çayı , tandır ekmeği, cevizli sucuk, severkitel denilen içli köfte bulguru, nar ekşisi, patlıcan kurusu, kesme, fıstık, muska, badem, makaşa denilen kırık nohut, reyhan, gilgil, kara üzüm, meşhur Siirt battaniyeleri ve namazlıkları var.

Bunları gezip yemek mekanımızı ve yemeğimizi belirliyoruz. İsmet Bahçevan Sofrası: Büryan Kebabı ve Perde Pilavı şiddetle tavsiye ederiz.

Edit: Efendim siirt pazarı 2009 yılında belediye müdahalesi ile dışarıda satılan şırdan ve işkembelerin dükkanlara sokulması ve tüm kebapçılara takılan standart branda ve kebapçı önlerine konulan tahta masalar ile hafta sonları kalabalık bir yemek yeri haline geldi. vedat milor da gittikten ve sur kebapta sur tatlısı yedikten sonra daha da populer oldu. Ben de tavsiyelerime Sur Kebap'taki Sur Tatlısını eklemeliyim. İrmik içerisinde nefis dondurma olan nefis bir tatlı.

14. Küçük Ayasofya’yı gezin

Avlusunu etrafını çeviren dukkanlarda marangoz, Ebru atölyesi, sedef atölyesi bulunuyor. Ayrıca bir odada ise ney dersi veriliyor. Bu huzurlu mekanda ney dinlerken türk kahvenizi için.

13. Vonalı'da yemek yiyin.

Ordu’dan ünü dünyaya yayılan Vonalı Cemal, artık İstanbul’da. Hem de 100’ü aşkın çeşit turşusu ve lezzetli Karadeniz otlarıyla. Menüde neler mi vardı? Çeşni, kaldirik, pazı simle, fasülye kavurma, tavada pişmiş mısır ekmeği, dible, kuymak, ısırgan yağlacı, karayemiş kavurma, balık, kırmızı lahana salatası, süzme yoğurt tatlısı, cevizli helva ve son olarak fındık kabuğunda demlenmiş çay. Tel: 0212-516 18 93.

12. Dede Efendi Evine gidin.

Dede Efendi’nin ölümünü anlatırken sesi titreyip ağlamaya başlayan Görevli Ziya Bey’den, Dede Efendi’nin hayatını dinleyin. Bir Dede Efendi CD’si satın alın. Kışları, her Cumartesi ney dinletisi ya da sema gösterisi gibi etkinlikler oluyor ücretsiz, onlardan birine katılın. Dede Efendi Dede Efendi, kurban bayramının 1. gününde doğduğu için babası ona İsmail adını verdi. Dede Efendi, 22 yaşında Yenikapı Mevlevihanesine girdi – O zaman mevlevihaneye girmek için 40 yaşında olmak gerekiyordu- Oraya en genç giren kişi Dede Efendidir. “Zülfündedir benim baht-ı siyahım” bestesi kulaktan kulağa tüm İstanbul’da yayıldı. 3. Selim’in kulağına kadar geldi. 3 Selim padişah olmadan önce 14 yıl Yedikule zindanlarında kalmış ve bu sürede musiki öğrenmişti. Kendisi de bestekardı. Dede Efendi’nin bestesini duyunca kendisini saraya aldırdı. Saraya gelen Dede Efendi, padişahın cariyelerinden birine aşık oldu. Cariye ve Dede Efendi için ölüm fermanı çıktı. 3 Selim’in annesi Mihriban Hanım 3. Selim’e ağlayarak onların affını istedi ve affedildiler. Dede Efendi, cariye ile evlendi. İki kız çocukları oldu. Dede Efendi, 3. Selim’den sonra 2. Mahmut döneminde de sarayda kaldı. Bu dönem bulduğu bir makam için 2. Mahmut, 1997’de Tarihi Türk Evlerini Koruma Derneği tarafından restore ettirilmiş ve müze olarak hizmete açılmış bu evi kendisine tahsis etti. Kendisi 500’e yakın bestesini bu evde yaptı. 2. Mahmut’tan sonra 14 yaşında tahta çıkan Abdülmecit 14 yaşındaydı ve bu yaşa kadar da batı kültürüyle büyütülmüştü. İtalya’dan bir besteci getirdi. Bu durum Dede Efendi’yi üzdü ve hacca gitmeye karar verdi. Tabi o dönem hacca gitmek 6 ay, develerle.. Kendisi hacca kadar gitti, ne yazık ki kendisini orada kolera hastalığı bekliyordu. Neyse ki hacı oldu, kurbanını kesti ve sonra vefat etti. Mezarı da Mekke’dedir.”

11. Erol Taş Kahvesine gidin

Bir soluklanıp çayınızı için.

10. Mimar Sinan Türbesini ziyaret edin.

Bu siluette büyük katkısı olduğu için kendisine dua edin.

9. Süleymaniye’yi gezin

Süleymaniye ihtişamlı ve etkileyici.Biz içerideyken yerli turist grubuna külliye hakkında bilgi veren rehberi dinledik, bakınız Süleymaniye hakkında neler öğrendik? - Kanuni Sultan Süleyman Mimar Sinan’dan kendisi için çok ihtişamlı bir cami yapmasını istemiş. Mimar Sinan caminin temelini atması 3 yıl sürmüş, sonraki 3 yıl temelin oturması beklenmiş, sonrasındaki 4 yıl da cami tamamlanmış. - Aslında Camii olarak geçse de, Süleymaniye Camii, medrese, kütüphane, hastahane, hamam, imaret, hazire ve dükkanlardan oluşan Süleymaniye Külliyesinin bir parçası olarak inşa edilmiş. - Yapının kendisinin yanısıra içerideki süsleri ile de bir harika. Minber ve mihrap mermer oymaciliginin; vaiz kürsüsü ve abonoz kapilar tahta oymaciliginin en güzel örnekleriymiş. - Askilar, billur kandiller, tunç samdanlar, müthiş vitraylar var. Vitraylar, Sarhoş İbrahim’a aitmiş. - Ana kubbedeki etkileyici yazı Ahmet Karahisari tarafından yazılmış. Bu yazilara göz nuru döken Ahmet Karahisari, ayetin anlamından ve kubbeye verdigi ihtisamdan gözleri kamasmis gibi, isinin sonlarina dogru iyi göremez olmuş; yazilari, onun ögrencisi olan Hasan Çelebi tamamlamış.- Dört ana sütunun ikisi İskenderiye’den, biri Baalbek’ten, biri Vefa çevresinden biri de Saray’dan bulunmuş. (Ki Wikipedia’da bu 4 sütunun her birinin 10’ar Mısır hazinesi değerinde olduğu yazıyor) Beyaz mermerler Marmara Adası’ndan, yeşil mermerler Arabisstan’dan, taşlar İstanbul ve Yalova’dan, küfeki İstanbul’dan, alçı ve kireç İznik’ten, kereste Istıranca’dan, demir Bulgaristan’dan ve kurşun da Sırbistan’dan getirilmiş. - Toplam 10 şerefe olması, Süleyman’10. padişah olduğunu, 4 minare ise Süleyman’ın İstanbul’a hüküm süren 4. padişah olduğunu simgelermiş. - Camii eskiden kandil ışığıyla aydınlatıldığından( 22.000 kandil), çıkan isin nakışları kirletmemesi için Mimar Sinan tarafından geliştirilen bir havalandırma sistemiyle bütün is, bir "is odasında" toplanmaktaymış. Bu is daha sonra sulandırılarak mürekkep olarak kullanılırmış. - Caminin yapılması uzayınca İran Şahı Süleyman’a mücevher göndermiş ve “Alın bunları satın da camiyi bitirin bari” demiş. Süleyman, mücevherleri ufalatıp bir şerefenin harcına karıştırmış.Bu nedenle şerefelerden biri Cevahir ismi ile biliniyormuş. - Cami avlusu içerisinde Kanuni Sultan Süleyman’ın türbesi var.

8. Vefa Bozacısına gidin

Boza / dondurma / şıra yiyin-için.

7. Şehzadebaşı Camini gezin, İstanbul’un Orta Yerini görün

Mimar Sinan’ın çıraklık eserlerinden (Kalfalık eseri: Süleymaniye; Ustalık eseri; Selimiye) Kanuni Sultan Süleyman, genç yaşta ölen oğlu için yaptırdığı camiyi gezin. Mimar Sinan’ın caminin Vefa’ya dönülen köşesine koyduğu yeşil mermer taş, İstanbul’un (Sur içi ) tam ortası sayılıyormuş. Caminin çok güzel bir bahçesi ve avlusu var. Bahçesinin bir köşesinden Burmalı Cami’nin spiral şekilde tuğla örme minaresi görülüyor. Caminin içerisi de büyük, sade ve simetrik. İstanbul’un orta yerinden bahsetmişten, Bizans dönemimde Sultanahmet Meydanında duran ve dünyanın merkezi sayılan, Million taşının bir kısmı da Yerebatan Sarnıcı yanında açık alanda sergileniyor. İstanbul’un şu anki orta yeri ise Google earth üzerinde yapılan bir araştırma sonucunda Seyrantepe Nato Caddesinden 36 umaralı bina imiş. Karayolları’na göre ise Edirne istikametinden gelirken İstanbul’un merkezi Cağaloğlu, Kocaeli’nden gelirken ise Haremmiş. Şehre yaklaşırken kilometre hesaplamaları bu noktalara göre yapılıyormuş http://www.hurriyet.com.tr/yasam/4775832.asp?m=1

6. Damat İbrahim Paşa Dar-ül Hadis’ni gezin.

İçerisindeki Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği’ndekilerden Doğu Türkistan ile ilgili bilgiler alın. (Hoten, dünyanın en kalitesi ipeğinin üretildiği yermiş. Çinliler buradan aldıkları ipeği dünyaya pazarlıyorlarmış. - Dünya’da yeşim taşı çıkan tek yer Hoten’miş. - Hoten’de alternatif tıp ile ilgili eğitim veren bir fakülte varmış, 5 yıl eğitim veriyorlarmış. Orada dünyada tedavisi yok denen birçok hastalık orada tedavi edilebiliyormuş….)